be bent on doing

  1. Verb yapmaya kararlı olmak
bir şeyi yapmaya ahdetmek, azmetmek.
He is bent on ruining you: Seni mahvetmeye ahdetti.
He
is bent on seeing me: Matlaka beni görmek istiyor.
He is bent on pleasure: Kendini eğlenceye (zevku safaya) verdi.